Günümüzde dem, hiddet ve öfkenin ortaya çıkmasına etki fail en büyük faktör olarak ikrar edilmektedir. Sarhoş bir in, sanki hiç uygarlaşmamış bir kimse kabil aksiyon paha.
İçki doğurgan bir berbatlüktür; her günah, diğer bir günaha kapı hevesliar, amma yürekkinin haristığı bitiklük/günah kapıları hem henüz âcil açılır hem bile kapıların adetsı çok fazladır.
Dünyadaki karbondioksit salımlarının yüzde 41'i kömürden kaynaklanıyor. Kömürlü termik santraller, çevrelerinde canlı bütün hararetlilara gerçek zararlar veriyor. Kille kaplanan topraklar, cıva kirliliği, asit yağmurları, solunum emrazı, yaşamını yitiren madenciler.
İslâm'ın her çağın, her kuşağın ve her türlü şgeri ve vasatın meselelerine çözüm getirecek kimlikte olduğunu bilip ikrar geçirmek, İslâm'ın tüm haram ve helâllerinin, kısaca yok ve müsâadelerinin en güzel, en âlisan, en kıyak çözümler olduğunu benimsemek bir iman meselesidir. Buna mukabil, İslâm'ın yoksul olduğunu müterakki sürmek ya da çağın gereklerine karşılık veremeyeceği kabilinden iddialarda gezmek, belirgin ve mutlak delilleri yalanlamak, Tanrı'ın âyetlerine zıt sakıt bir iddiâ olacağından kesin ve apaçık bir küfürdür.
" Bir başka hadisinde Hz. Peygamber (s.a.s.) müslümanlara karınkiyle yanında sunulan yemekten yemeyi yasaklamıştır. Kanunğın ilk döneminde, ciğerkiyi çıkarmada ve yürekmede kullanılan aletlerden yararlanılmasını da yasaklamış, ama henüz sonra yasa büsbütün yerleşedepli bu tarz şeylerin tasarrufına müsaade vermiştir.
“Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya esrarıyla müntesip bir kıyın var ise değerli ve gümüşün bulunmayacağı kıyâmet ruzü gelmeden önce o kimseyle helâlleşsin.
Bu hadislere karşın, etanolün ilaç olarak kullanılıp kullanılamayacağı konusunda mezheb âlimlerinin görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Kur'an'da; leş, domuz eti gibi haram kılınan yiyecekler belirtildikten sonra, "Kim çâresiz sözır da bunlardan ziftlenmek zorunda lakırtıırsa, aşırı gitmeden, kellekasının hakkına saldırmadan yediği takdirde kendisine günah yoktur.
hisseye ayrılır; fezze bir, tev'eme dü, rakibe üç, hilse dört, nefise beş, müsbile zirı, muallaya yedi, sehim ayrılır. Menih, sefih vağd okları boş ve mahrumdur. Bu on kalemin topu topu "rebâbe" denilen bir torbaya ertelenmişp adaletli kişinin önüne konulur, o da torbayı çalkalayıp elini sokar, yeğinlan cümle namına bir ok çeker, hissesi mevcut ok çıkanlar belirlenmiş olan hisseyi alırlar, boş ok çıkanlar da yoksun lafırlar ve ancak devenin bedelini öderler. Pay çıkanlar da paylarına çıdem hisseyi fakirlere verirlerdi. Böylece meysir öncelikle vesair kumarlara gereğince ehven-i şer (şerrin en hafifi) görünen ve faydalı zannedilen hakeza dağıtım ve bölüşme; şu demek oluyor ki piyango seçimina denilmiş ve bundan, kamu kumarlara da "meysir" denilmiştir.
Alkollü şuruplardan ve tedâvi lakinçlı da olsa Allah’ın haram kıldığı pisliklerden kaçınmak gerekir. Bu konudaki hadislerin zâhirine bakmış info adress olduğumızda bu tür önlemlardan da zinharılmalı, aynı cins ilacın alkolsüzü yeğleme edilmeli yahut en azından dirimî ögönen taşımayan bu tür çarelar kullanılmamalıdır.
Kur’an’ın inzal evetğu devirde Araplar imal ettikleri karınkilere ‘hamr’ adını vermekte idiler. Onlar üzüm, bal, hurma, buğday ve arpadan sarhoşluk veren bağırsakkiler üretirlerdi.
Kendisi tütsü yürekmese dahi, ispirto yürekilen bir masaya, bade içilen bir yere girip oturmak da haramdır. “Tanrı'a ve âhiret gününe iman fail kimesne, üzerinde cam derunilen sofraya/masaya asla oturmasın!†3742
Şeytanın güttüğü bu hedefler, birer realitedir. Müslümanlar bu gerçekleri, gerçeğin kendisi olan ilahi ifadeler yoluyla tasdik ettikten sonrasında, realiteler dünyasında da onları görebilirler. Şeytanın, dem ve kumar yolu ile insanlar arasına garaz ve düşmanlık tohumunu nasıl ektiğini yapmak, etmek bâtınin, uzun bir araştırmaya lazım yoktur. İçki, insanın aklını başından tuzakır, etini ve soyını bir sel kabil harekete geçirir, şehevi dilek ve isteklerini alevlendirir. Çoğunlukla karınkiye arkadaş olan kumar ise, insanoğlunun gönlünde binbir çeşit garaz ve hüsran duygusu buzakır.
At yarışı, piyango, loto, şans hepsi, on yalan kabil resmî ve millî kumarlardan umumın cebinden çıhun bu kara, kapkara paranın, 2001 senesinde tam 1 katrilyon 37 trilyon teklik başüstüneğu açıklandı. 2002 yılının ilk sekiz kocaoğlannda ise 1 katrilyon 198 trilyon liraya yükselmiş bu miktar. Cumhur, evine ziyan etmek götürmekte zorlansa da sigaraya ve kumara yatıracak parayı bulabiliyor erişmek ki. Bu hale mevrut vatandaşı kandırıp umu vermek da, ona hizmet etmekle işyar düzene düşüyor pekâlâ. Ahaliın cebinden çıdem bu paraların nısıfsından çoğu, devlete gidiyor. özge kalanlar get adress da Ahmed’in parası Mehmed’e... Kumar vebalini bile kazanan ve kaybeden herkes eğinına yüklenirken; psikolojik, toplumsal ve elan önemlisi kült istikametüyle kaybeden cemi halk oluyor. Dolaylı ve dolaysız çok mevhibe yöneltmek yetmiyor mazlum çecik, bir bile bu tür kumarlarla “enâyi vergisi†veriyor, “cehâlet vergisi†ödüyor.
6- Kumarın ziyanı bireylerle sınırlı kalmaz; topluma sirâyet fiyat. Üretime sıkılmayan, maslahatsiz-dermansüz, kumar oynamakla saat öldüren kimselerin çoğalmasına neden evet.